hinterland



o bir ada güzeli. bir birleşik krallık polisiyesi. galler kırsalının hikayesi.


polisiyeleri, mini dizleri ve bbc yapımlarını seviyorsanız. tam yerine denk geldiniz!
pastoral güzellikler, değişik kamera açıları cabası.

ben yaklaşık bir haftadır, akşamları hap niyetine alıyorum. hatta özlenen sevgili gibi bir bölüm daha izlemek için akşamı zor ediyorum. o derece.

polisiyeleri bu kadar çok severken diziye bu denli geç tesadüf etmem. benim ve netflix’in şansızlığı. diziden radyo z sayesinde haberim oldu. iyi ki de oldu.
.
esas adamımız baş müfettiş tom mathias; geleneği bozmuyor. benzeri karakterler gibi işinde çok başarılı ama evinde başarısız. tabi geçerli nedeni var. hayat, kader, şans. artık adına ne derseniz. ruhu incinmiş, yüzü melankoli satan, geçmişinden kaçan, bir tutunamayan o. elinde bir tek, en iyi bildiği ve yaptığı işi kalmış. hayata da bununla tutunmaya çalışıyor. çalışkan, zeki, pratik, vicdanlı, uykusuz, kontrolsüz, agresif, kendinden kaçak bir birey.

mared rhys; üç kişilik yardımcı ekibin en yeteneklisi. mathias'ın 1.yardımcısı. ve bölgeyi iyi tanıyan biri! hal ve tavrından o'nun da bir hayat kırgınlığı olduğunu seziyoruz. fakat şimdiye dek izlediğimiz toplam 2 sezon 6 bölümdür ne olduğu ortaya çıkmadı. kızıyla yaşıyor. arada anne ve babasını görüyoruz. hırslı, duygulu, vicdanlı. dürüst. gerçekçi. kuralcı.


ekibin patronu var bir de. brain prosser; beyaz saçı ve beyaz gömleği ile arz-ı endam ediyor genelde. ekipteki herkes gibi o'nun da suratı pek gülmüyor. hatta mathias ile suratsızlıkta yarışıyorlar.
öte yandan, her bölüm bir cinayet çözülüyor. ama ben bu adamı çözemedim arkadaş. senarist yahut yönetmen de özellikle bunu istiyor sanırım. haneke gibi sinir uçlarımızla oynuyor. adam her an bir bomba patlatacak gibi yahut geçmişindeki büyük bir günahı saklar gibi bakıyor. 

kokusunun çıkması an meselesi. 
izliyoruz..