31.12.2015

comet (2014)

şayet siz de benim gibi yılın 365.akşamı 10'dan geriye saymayı, kırmızı iç çamaşırı giymeyi , tv karşısında çekirdek çitlemeyi, ezcümle yılbaşı klişelerini  sevmiyorsanız ve romantik komedileri seviyorsanız ve hatta romantik komedilerden haz etmiyorsanız dahi bu filme bir şans verin.
pişman olmayacaksınız!
.
yönetmenin ilk filmi bu.
comet türkçe adıyla kuyrukluyıldız, romantik bir komedi.
ama bildiğiniz romantik komedilerden değil. en azından benim için.
.
romantizm ve komedinin yanına bilim kurgu lafzını duyar duymaz hiç düşünmeden bastım play tuşuna.
son tahlilde pişman değil bilakis çok memnunum.
.
finali eleştirenler çıkabilecek olsa da bence o da harika "bir dakika."
keza küfürlü olsa da baz diyaloglarına bayıldım.
ve elbette film defterine şu ana kadar en çok not aldığım film bu oldu.
belki bir kaç yıl sonra. yeniden ve yeniden izlerim.
film her ne kadar bilim kurgu tadansında yürüse de hayatın tam ortasından ilişki gerçeklerini yüzümüze yüzümüze çarpıyor.
.
bruce wilis'li the sixth sense, roald dahl göndermeleri, roxette şarkısında kopan emmy rossum , trendeki ayna kırma ve bir dakika sahneleri aklımda kalan görüntülerdi.

film defterinin en başına hiç şüphesiz "zaman aforizmalarını" kaydettim.


- .....zamandan nefret ediyorum. keşke durdurabilsem. ya da en azından ihtiyacım olduğunda ara verebilsem. hatta tamamen kurtulabilsem.
+ zamandan tamamen kurtulmak mı istiyorsun? nasıl yapacaksın bunu?
- zamana dayalı sanatlar var ya hani? filmler, müzikler, oyunlar hepsi zamana dayalıdır. başı, ortası ve sonu var. başından sonuna izlemen gerekiyor. o zaman akışına bağlısın.
bir de resimler var işte. başlangıcı yok, ortası yok, sonu yok. ne zaman ne görmek istiyorsan onu görüyorsun.hiç bir kısıtlama yok. öylece orada.
.


+ aşkın gerçek olduğuna hiç inanmazdım. şimdi ise o olmadan hayat anlamsız geliyor.


+ merhaba sevgili?
- şey diyeceğim. roxette çalıyor ve en güzel kısmı gelmek üzere. seni sonra arayayım mı?
.

26.12.2015

the revenant (2015)

az önce bitti film.
peki aklında ne kaldı dersen sıcağı sıcağına yazayım hemen.

*bir kere görüntüler harika. doğa muhteşem.

* leonardo dicaprio büyük oyuncu. çok büyük oyuncu. bulunduğu yere titanic'ten bu yana tırnaklarıyla kazıyarak geldiğini bu filmde gösteriyor adeta.

* film değil belki ama dicaprio bu performansıyla oscar'ı alır. almalı.

* filmin eleştirebileceğim tek yanı;  gereksiz yere uzatılmış gibi geldi. 2,5 değil de 2 saat yeterdi zannımca hikayenin ve derdin anlatılması için. elbet üstad inarritu en iyisini bilir..

son tahlilde ;
bizon sürüsüne saldıran kurt ya da çakal sürüsünün olduğu görselde doğanın vahşeti ile döngüsünün altının fevkalede kalın çizilmesi, caprio'nun bir bakıma öldürdüğü ayının postuyla hayatta kalması, 1800lerin amerikası, caprio'nun suşi yemesi!, boz ayının annelik içgüdüsü, tanrı rolüne soyunan insancıklar ve  hepimiz vahşiyiz göndermesi inarritu ya da kitabın yazarının altını çizdiği benim de naçizane okuyabildiğim filmin diğer detayları olarak kayıtlara geçsin  ..

film defterine kayıt edilenler ise ;



- rüzgar, güçlü kökleri olan ağacı yenemez.

- fırtına varken bir ağacın önünde duruyorsan dallarına baktığında onların düşeceğine yemin edebilirsin. fakat ağacın gövdesine bakıyorsan ne kadar sağlam olduğunu görürsün.
.

5.12.2015

suite française (2015)

bir savaş
ortasında bir kadın ve bir adam
yanlışlar ,doğrular, sırlar ve vicdanlar arasında filizlenen bir aşk
bir nazi ile bir direnişçinin
bir almanla bir fransızın
bir adam ve bir kadının öyküsü
ya da ve aslında en baştan beri oyunu kurgulayan ama ortalıkta fazla gözükmeyen müziğin evrenselliği, birleştiriciliği, bizatihi kendisi.
gerçek hayatın bir kesiti.
.
son tahlilde ; çok beğendim ben filmi
ağır ağır içine alıyor insanı 
aşkı, doğayı ve dahi müziği azar azar şırınga ediyor adeta bünyeye..
sevdim yani.

ve işte izlerken altını çizdiklerim!



- babam hep derdi ki ; insanların gerçek yüzlerini görmek için savaş başlatmalısın.
.



- sorgulamak, sadece işleri daha da zorlaştırır.
.




-  sadece iki kez buluştuğum bir adamla evlendim. kendimi birbirimize  aşık olduğumuza inandırmaya çalıştım. ölmek gibi bir şeydi..
.
.