nocturnal animals (2016)

konusu, işlenişi çok farklı olsa da dimağda the lobster tadı bırakan bir film.
bence başarılı. çok başarılı.
sağını solunu kurcalamadan, hakkındaki yorumları okumadan bir oturuşta izledim.
beğendin mi?
beğendim. fazlasıyla hem.
efendim mesajmış, yazar yahut yönetmen orada ne demek istemişmiş, kurgusu nasılmış görsellik kaç numaraymış es geçin.
sinema izleyin sadece.
herkese alacağı bir şeyleri veriyor zaten.
.
üç farklı zamanda yahut kulvarda ilerliyor film. ama bunu ve geçişleri gözünüze sokmadan, sıkmadan gayet ustalıkla yapıyor. merak ve bence tempo hiç düşmüyor filmde. arada the revanant'ın görselliğine nazire yapan görseller de bu konuda takıntısı olan abi ve ablalara yeterince ziyafet sunuyor ayrıca.

yalan yok. otoyol sahnesinde bayağı bir gerildim. bir haneke gerilimi kaldı burada da dimağda. hani şu yumurtalı filmi haneke'nin. funny games. evet.
.
romantik gerilim de diyebiliriz pek tabi filme. mavi gözlü abla (amy adams) kitabı okurken biz de pişmanlıkları, çaresizlikleri, keşkeleri, ah şimdiki aklım olsaydıları ablamın yüzünden okuduk hep.
.
iki rolde oynayan abinin (jake gyllenhaal) oyunculuğunu zaten seviyordum. ama bu filmde aşmış biraz kendini. hani şansı yaver giderse oskar falan. hani. neden olmasın!
.
son tahlilde ben sevdim filmi. umarım sen de seversin yabancı!
..
.

- hepimiz eninde sonunda annelerimize dönüşürüz.


- birini sevdiğin zaman bir yolunu bulursun. fırlatıp atmazsın. dikkatli olman gerekir. bir daha yaşayamayabilirsin bunu.