anna (2019)


olay rusya'da geçmeye başlasa da aslında paris'te geçti çoğunlukla. ya da bizi öyle algıladılar. bilemiyorum. günahı luc amca'nın boynuna artık!
ama filmi tek kelime ile anlat deseler, "matruşka" derim.
oyun içinde oyun sonra o oyunun içinde de başka bir oyun derken film nihayete eriyor. hep bir oyun hep bir çapanoğlu. cia , kgb, ajanlar, casuslar. arada paris ve milano moda günleri.
hani genel manada arabeksten kaçar gibi aksiyondan kaçarken şans eseri yakalandığım filmden şikayetçi değilim gerçi. beklentisiz olarak kafa dağıtmak için izlenebilir. hatta ve aslında kill bill- jackie chan ve hatta hatta cüneyt arkın'ı çağrıştıran uzun aksiyon sahneleri olmasa sürprizlerinden ve flashbacklerinden mütevellit başarılı bile sayabilirim filmi. güzel anna, yakışıklı ajan lenny , kgb şefi alex ve yılların olga'sının (helen mirren) oyunculukları üst düzey. lakin onlar da bir yere kadar. ben sıkıcı aksiyon sahnelerine takıldım.
hayır aksiyon da olacak bir filmde elbet ve lakin bir tarantino amcaya falan baksalardı keşke.
tamam tamam çok üstüne gittik filmin. 10 üzerinden 6 verdim. haydi gidin izleyin!
..
.
önemsiz notlar :

* filmin -benim için- bir sürprizi de 'lan ben bu kızı nereden tanıyorum' dediğim ajan, cansu tosun'muş iyi mi? film bittikten sonra imdb'de dolanırken ayıktım olaya. çok cahilim be ilber abi!
.
* bi'de anna kızımızın italyan fotoğrafçıyı benzetip at gibi kişnettiği sahne keyifliydi. yalan yok şimdi.


* filmin altyazısı :  - asla birilerine inanma anna. kendine inan.

* filmin (en sevdiğim) müziği : beauty freak feat - my beauty