outside in (2018)


netflix'te yirmi beş dakikada filmler arasında gezindim. ön izlemelere baktım. aşağı indim. yukarı çıktım. bulamadım bir şey. tam çıkmak üzereyken bir adam ve bir kadının koltuktaki hallerini gördüm. arkada da iki bisiklet. bazen olur böyle. okumadan, izlemeden hissedersin güzel bir şeye tanık olacağını. bu bağımsız dramada da öyle oldu. ön izleme yapmadan, konusuna bakmadan açtım izlemeye başladım.

.
bir kader mahkumu adam vardı karşımızda. "amerika'nın rahşan"ı şartlı salıvermişti onu. anladığımız kadarıyla zaten hak etmemişti bunu. ama dile kolay 20 yıl vermiş adiler. sonra işte adamın hapisten çıkmasına yardımcı olan bir kadın girdi kadraja. ve bir genç kız daha sonra. üçü de farklı kuşaktı. hayat hepsini ayrı ayrı tokatlamıştı. ikinci bir şans arıyorlardı kendi yordamlarınca. ama tek başlarına yapamıyorlardı. bir desteğe ihtiyaçları vardı. 

kadının sorunlu evliliği, idealleri ve duygularını karıştıran adamla olan dilemması.
akıllı telefonlara uzaydan gelmiş cisim muamelesi yapan ve hapisteyken aşık olduğu öğretmeniyle yepyeni bir sayfa açıp küçük ve sade hayatın hayalinde bir adamın çabalaması.
ebeveynlerin sorunlarından kaçıp annesine aşık olan adama meyleden bir genç kız.


böyle okuyunca denklem biraz karışık hatta türk filmi gibi görünüyor lakin senarist ve yönetmenimiz derdini arabekse bulaşmadan, usul usul anlatıyor. arada kartpostal gibi görüntüleri, ince detayları göstererek ama asla nuri bilge ceylan gibi abartmadan, ısrar etmeden hikayeyi ince ince işliyor. oynayanlar da -ve sanırım izleyenler de- eteğindeki taşları bir bir döküyorlar. herkes, doğrularını, yanlışlarını, çıkmazlarını, ideallerini, isteklerini ve beklentilerini bir kez daha gözden geçiriyor ve sonunda da yavaşça yere bırakıyorlar. ben mesela öyle yaptım.


demem o ki; derdini böyle ağır ağır, sıkmadan yormadan sade bir yorumla anlatan filmleri seviyorum. aynı değil belki bana bu film bana rahmetli james abinin enough said filmini hatırlattı. 

son tahlilde; edie falco diye bir kadın ve jay duplass diye bir adam muhteşem oynamışlar. bize de tebrik etmek düşer. evet böyle.